10 Eylül 2013 Salı

-ve nihayet

Kırmızı ojeli tırnaklarını beyaz rakı bardağına yapıştırmıştı ,parmaklarının arasında sıkıca tuttuğu sigaradan bir yudum aldı ,bir nefes çekti rakıdan ve gözlerini yeni doğmuş bi bebeğe bakar gibi karşısında oturan adama dikti.
‘’Nerden geliyorsun?’’
Huzursuzca kıpırdadı adam gıcırdayan sandalyede ‘’Hiçten’’ der gibi baktı sonra bunu sese dökmek isteyip, söze kustu  ‘’Hiçten’’.
Beyaz tabağındaki az pişmiş etten bir parça kesip,rakıya kattı damağında,susar gibi yapıp içinden inledi adam,kadının duyduğunu biliyordu,bilsindi zaten.Canı yanıyordu konuşurken anlasındı ‘’Soru sorma be kadın!!’’ der gibi nefes aldı,cevaplamak istemez gibi varoldu.
Rüzgar adamın sırtından kadının omuzlarına kondu,oradan saçlarına tünedi.Beyaz incecik bir elbisesi vardı kadının,örgüsü dağılmış saçları ,yanında duran denizin tuzunu ve  nemini taşıyordu.Tüneyen rüzgar ,bir tutam saçı ayakucuyla kadının ağzına itekledi.Adam ‘’Bir sigara içmeliyim’’ dedi o saç tutamına bakarak.Kadın sigarayı uzatırken, ağzındaki saçı tükürdü,eliyle yine rüzgara kovdu.
Açık mavi gömleğinin yakasından kokusu uçtu adamın ,kadının alnına çat! diye çarpıp burnuna aksetti,yalnızca tek burun kanadı açıldı kadının-diğeri koku almıyordu artık.Burnunun kelebekte olmayan kanadı, kokuyu kucakladı ,içeri alıp yavaşça kapandı.

‘’Ne o gidecek misin?‘’
Adam uykusunda sayıklar gibi sordu,sorarken uyur gibi düşte olduğunu düşündü.Mavi gömleğinin düğmeleri birer birer damladı masaya,tam rüzgar almaya yeltenmişken  ,kadın kırmızı tırnaklı pençelerini uzatıp yakaladı hepsini,kendi yüzüne fırlattı tüm damlaları.Avcı geliyordu,avcı burdaydı,şimdi sis çöküyordu artık göremeyecekti,korkuyordu,hayır korkmuyordu,korku..Beyaz rakı dökülüverdi masaya. Deniz,anason,kum kokusu.
‘’gitmiyorum,burdayım.’’
  Banu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder