10 Eylül 2013 Salı

Geyikli Gecedeyim..

Turgut Uyar’a sevgi,saygı ve özlemle..
”Halbuki korkulacak hiç bir şey yoktu ortalıkta
Her şey naylondandı o kadar”
Dedi şair,ben yine de hep korktum,çoğunuz gibi.En büyük düşmanımın korku olduğunu bile bile,gizliden gizliye korktum,çoğunuz gibi.
”Geyikli geceyi hep bilmelisiniz”
Dedi şair;çünkü orasıydı kaçtığımız yer, ayaklarımızı popomuza vurarak.”Bilmelisiniz” (yoksa nice haliniz) Geyikli Gece,değil sadece tek bir gecenin adı; işte senin o sığındığın mekanın adı,yeşil var,ayışığı var,bi kadın var,bi erkek ve bunun sevinci öyle sandığın gibi değil,böyle çocukça;
“Geyikli gecenin arkası ağaç
Ayağının suya değdiği yerde bir gökyüzü
Çatal boynuzlarında soğuk ayışığı”
İster istemez aşkları hatırlatır
Eskiden güzel kadınlar ve aşklar olmuş
Şimdi de var biliyorum
Bir seviniyorum düşündükçe bilseniz
Dağlarda geyikli gecelerin en güzeli”
Bi seviniyorum umudum var oldukça bi bilseniz..
”Ama ne varsa geyikli gecede idi
Bir bilseniz avuçlarınız terlerdi heyecandan
Bir bakıyorduk akşam oluyordu kaldırımlarda
Kesme avizelerde ve çıplak kadın omuzlarında
Büyük otellerin önünde garipsiyorduk
Çaresizliğimiz böylesine kolaydı işte
Hüznümüzü büyük şeylerden sanırsanız yanılırsınız
Örneğin üç bardak şarap içsek kurtulurduk
Yahut bir adam bıçaklasak
Yahut sokaklara tükürsek
Ama en iyisi çeker giderdik
Gider geyikli gecede uyurduk”
Hah,eskiciyiz evet,ne varsa eskiye dair romantik gelir bize,gümüş semaverler,mendiller ve o eski şarkılar.Direnişler,direnmeye mecali kalmayana kadar bağırmalar,bağır bağır bağır,bağırmalar.Sade romantik mi?Ne münasebet! Haklı,hukuklu,değil ”sadece” hayvanca ”yanısıra” insanca,özgürce,kendimizce yaşamak ”iyi”gelir bize;çünkü nerde bir nefes ”soluk” biz orasının müdavimiyizdir.”Hüznümüzü büyük şeylerden sanırsanız yanılırsınız” Küçük pırıltıların dilencisiyiz biz.
Ve tükürsek sokaklara misal,bi başkaldırının gururu,misal ben iki nara atsam bi direnişte,var oluşumu kanıtlamak adına kemiklerim kırılsa,o kanı gördüm ya ,yoktur benden huzurlusu,Sizin dünyanıza ait olmadığımın kanıtıdır o kan,o nara,ama yok yapamam (çünkü) ben Geyikli Gece’deyim.
”Ama siz zavallısınız ben de zavallıyım
Eskimiş şeylerle avunamıyoruz
Domino taşları ve soğuk ikindiler
Çiçekli elbiseleriyle yabancı kalabalık
Gölgemiz tortop ayakucumuzda”
Tabii ki rahat bırakmıyor o ”çiçekli elbiseler” bizi,o modern hayatın getirileri,burnumuzu sıkıp nefes alamayışımızı sağlayıp, ağzımızı açtırıp(nefes alabilmek adına)o çiçekli ,pahalı ama ”kofti”mamaları ağzımıza sokuşturmaya çalışanlar.Bırakmazlar.Sanma ki sade siz zavallısınız gözümüzde,biz de öyleyiz elbet.Olsun!Bizim ”Geyikli Gece”lerimiz var.Burda her şey yeşil,olan biten ışık ayışığı,dallarında meyveler,orda bi adam,bı kadın,bi aşk belki.”Hepsiciği” bi avuç doğallık;ama gel gör ki bi tek ruhu yetenler gidebilir oraya.Sen de gel..Ben Geyikli Geceye geçiyorum şimdi.
“Halbuki geyikli gece ormanda
Keskin mavi ve hışırtılı
Geyikli geceye geçiyorum”
Uzanıp kendi yanaklarımdan öpüyorum.”
-Banu-
(Turgut Uyar’ın Geyikli Gece şiirinden alıntılar içerir.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder